Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Eşanlam
Cümleler
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Türkçe - İngilizce
Geçmişi Gizle
Geçmiş Detayları
Geçmişi Sil
Geçmiş :
a pass
a pass
Geçmiş
Cümleler
"a pass"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 111 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
Idioms
1
Deyim
a pretty pass
i.
kötü bir nokta
Things really have come to
a pretty pass,
all as the result of indifference or negligence or fanaticism.
Tüm bunlar ilgisizlik, ihmal ya da fanatizmin bir sonucu olarak gerçekten de çok
kötü bir noktaya
geldi.
More Sentences
General
2
Genel
pass for a wise man
f.
akıllı geçinmek
3
Genel
pass over (a matter) lightly
f.
şakaya vurmak
4
Genel
pass a bill
f.
kanun tasarısını kabul etmek
5
Genel
pass over (a matter) with humour
f.
espriye vurmak
6
Genel
pass over (a matter) lightly
f.
espriye vurmak
7
Genel
pass a course
f.
ders geçmek
8
Genel
pass a worm
f.
kurt dökmek
9
Genel
pass over (a matter) with a joke
f.
espriye vurmak
10
Genel
pass without creating a problem
f.
sorunsuz atlatmak
11
Genel
pass a bill
f.
yasa tasarısını kabul etmek
12
Genel
make a pass at
f.
pas vermek
13
Genel
pass a critical point
f.
dönemeçten geçmek
14
Genel
pass a curve (in a road)
f.
dönemeçten geçmek
15
Genel
pass a turning point
f.
dönemeçten geçmek
16
Genel
pass a bend (in a road)
f.
dönemeçten geçmek
17
Genel
pass a decree
f.
kararname çıkarmak
18
Genel
pass a test
f.
sınav vermek
19
Genel
pass a law
f.
yasa çıkartmak
20
Genel
happen to pass (a place)
f.
yolu düşmek
21
Genel
pass a kidney stone
f.
böbrek taşı düşürmek
22
Genel
pass a remark
f.
fikir beyan etmek
23
Genel
pass a remark
f.
görüşlerini açıklamak
24
Genel
pass a dividend
f.
kar hissesini ödememek
25
Genel
pass a kidney stone
f.
taş düşürmek
26
Genel
look for a teammate to pass
f.
pas verecek bir arkadaşını aramak
27
Genel
take a pass
f.
bir şeyi (teklif,öneri) reddetmek
28
Genel
pass a remark
f.
fikrini söyleyivermek
Colloquial
29
Konuşma Dili
make a pass (at)
f.
ayartmaya çalışmak
30
Konuşma Dili
make a pass (at)
f.
pas vermek
31
Konuşma Dili
make a pass (at)
f.
tavlamaya çalışmak
32
Konuşma Dili
come to a pretty a pass
expr.
işler öyle bir noktaya geldi ki
33
Konuşma Dili
reach a pretty pass
expr.
işler öylesine berbat bir noktaya geldi ki
34
Konuşma Dili
reach a pretty pass
expr.
işler öyle bir noktaya geldi ki
35
Konuşma Dili
come to a pretty a pass
expr.
işler öylesine berbat bir noktaya geldi ki
Idioms
36
Deyim
a pretty pass
i.
zor bir durum
37
Deyim
a pretty pass
i.
berbat bir nokta
38
Deyim
a pretty pass
i.
nahoş bir durum
39
Deyim
a pretty pass
i.
beter bir nokta
40
Deyim
a pretty pass
i.
zor bir aşama
41
Deyim
a pretty pass
i.
sıkıntılı bir hal
42
Deyim
a pretty pass
i.
zor/kötü bir hal
43
Deyim
a pretty pass
i.
berbat bir hal
44
Deyim
a pretty pass
i.
boka sarmış bir hal/durum
45
Deyim
a pretty pass
i.
sarpa sarmış bir hal/durum
46
Deyim
pass a bum check
f.
karşılıksız çek vermek
47
Deyim
pass a bum check
f.
sahte çek vermek
48
Deyim
pass a bum check
f.
karşılıksız/sahte çek yazmak
49
Deyim
pass a bum check
f.
geçersiz çek yazmak/vermek
50
Deyim
pass a bum check
f.
sahte/karşılıksız çek vermek
51
Deyim
come to such a pass
f.
sıkıntılı bir noktaya gelmek
52
Deyim
come to such a pass
f.
çıkmaza girmek
53
Deyim
come to such a pass
f.
açmaza girmek
54
Deyim
come to such a pass
f.
çözümsüz bir hale gelmek
55
Deyim
come to such a pass
f.
zora binmek
56
Deyim
come to a pretty pass
f.
nahoş bir duruma gelmek/erişmek
57
Deyim
come to a pretty pass
f.
üzücü bir hal almak
58
Deyim
make a pass at someone
f.
birine pas vermek
59
Deyim
make a pass at someone
f.
birine iş atmak
60
Deyim
make a pass at someone
f.
birine kur yapmak
61
Deyim
make a pass at someone
f.
birine asılmak
62
Deyim
make a pass at someone
f.
birine duyulan erotik hisleri belli etmek
63
Deyim
make a pass at someone
f.
birine pas atmak
64
Deyim
would pass in a crowd
f.
incelenmedikçe yeterli gözükmek
65
Deyim
make a pass
f.
iş atmak
66
Deyim
would pass in a crowd
f.
ilk bakışta güzel gözükmek
67
Deyim
come to a pretty pass
f.
kötü bir noktaya gelmek
68
Deyim
make a pass at
f.
birine asılmak
69
Deyim
make a pass at
f.
birine duyulan erotik hisleri belli etmek
70
Deyim
make a pass at
f.
kur yapmak
71
Deyim
make a pass
f.
pas vermek
72
Deyim
make a pass at
f.
pas vermek
73
Deyim
come to a pretty pass
f.
sarpa sarmak
74
Deyim
make a pass at something
f.
üzerinden geçmek/uçmak
75
Deyim
bring to such a pass
f.
üzücü bir noktaya gelmesine neden olmak
76
Deyim
make a pass
f.
yakınlık göstermek
77
Deyim
bring to a pretty pass
f.
üzücü bir noktaya gelmesine neden olmak
78
Deyim
throw a hail mary pass
f.
ya tutarsa atışı yapmak
79
Deyim
give (one) a pass
f.
(birinin) uygunsuz davranışlarını görmezden gelmek
80
Deyim
give (one) a pass
f.
(birini) sineye çekmek
81
Deyim
give (something) a pass
f.
(bir şeyi) es geçmek
82
Deyim
give (something) a pass
f.
(bir şeyi) pas geçmek
83
Deyim
give (something) a pass
f.
(bir şeyi) yapmamaya karar vermek
84
Deyim
give (something) a pass
f.
(bir şeyi) almamaya/edinmemeye/kullanmamaya karar vermek
85
Deyim
give (something) a pass
f.
(bir şeyi) boş vermek
86
Deyim
make a pass at (one)
f.
(birine) kur yapmak
87
Deyim
make a pass at (one)
f.
(birine) iş atmak
88
Deyim
make a pass at (one)
f.
(birine) asılmak
89
Deyim
make a pass at (one)
f.
(birine) yazılmak/yazmak
90
Deyim
pass in a crowd
f.
kabul edilebilir olmak
91
Deyim
pass in a crowd
f.
orta karar olmak
92
Deyim
things have come to a pretty pass
expr.
işler sarpa sardı
93
Deyim
things have reached a pretty pass
expr.
işler sarpa sardı
94
Deyim
things have come to a pretty pass
expr.
işler kötü bir noktaya geldi
95
Deyim
things have reached a pretty pass
expr.
işler kötü bir noktaya geldi
Speaking
96
Konuşma
did she make a pass at you?
expr.
sana iş attı mı?
Trade/Economic
97
Ticaret/Ekonomi
come to a strange pass
f.
beklenmedik bir dönüm noktasına varmak
98
Ticaret/Ekonomi
pass a check
f.
çeki tahsil etmek
99
Ticaret/Ekonomi
pass a cautionary judgment
f.
ihtiyati tedbir koymak
100
Ticaret/Ekonomi
pass a dividend
f.
temettü ödememek
Law
101
Hukuk
pass a law
i.
kanunu onaylama
Politics
102
Siyasal
pass a resolution
f.
önergeye onay vermek
103
Siyasal
pass a resolution
f.
önergeyi onaylamak
104
Siyasal
pass a resolution
f.
önergeyi meclisten geçirmek
105
Siyasal
pass a bill
f.
yasa tasarısını onaylamak
Education
106
Eğitim
receive a conditional pass
f.
şartlı geçmek
107
Eğitim
receive a conditional pass
f.
sorumlu geçmek
Sport
108
Spor
intercept a pass
f.
pası kesmek
Football
109
Futbol
a clever pass
i.
akıl dolu bir pas
110
Futbol
a deft-flicked pass from
i.
al da at dercesine pas
111
Futbol
request a pass
f.
pas istemek
"a pass"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 1 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
General
1
Genel
make a pass at
iş atmak
f.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of a pass
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy